Anasayfa Uzmanlık REFLÜ HASTALIĞI NEDİR?

Reflü Hastalığı Nedir?

Özge Arıkan Reflü Hastalığı Nedir?

Reflü hastalığı yaşayan bir bebekte genel keyifsizlik, huzursuzluk ve kusma söz konusudur.Bu kusmalar çocuğun keyfini ve huzurunu kaçırmaya başladığını, çocuğun büyümede duraklama ve gerilik yaşadığını ve bu reflüyle birlikte sık tekrar eden üst veya alt solunum yolu hastalıklarını gözlemlersek reflü hastalığının varlığından söz edebiliriz.

Çocuklarda Sindirim Sistemi Reflüsü Nedir? Nasıl Meydana Gelir?

Çocuklarımızı beslemek için onlara sunduğumuz yiyecek ve içeceklerin midenin sindirim için salgılamaya başladığı asit ve pepsin gibi yakıcı maddelerle geldiği yere doğru yani yemek borusuna, ağız ve üst solunum yollarına geri kaçmasına sindirim sistemi reflüsü denir. Yukarı kaçan asit ve pepsin gibi maddeler mide dışındaki dokulara yakıcı etki gösterdikleri için yemek borusu, üst ve alt solunum yollarının zarar görmesine neden olabilir. Bu reflünün sıklığı ve şiddetiyle ilişkilidir.

Her Reflü Hastalık mıdır?

Her reflü hastalık değildir. Özellikle yeni doğan çocukların % 50 ile % 75’i nde‘’Fizyolojik reflü’’ dediğimiz reflüyü görüyoruz. Çocuklarda beslendikten sonra hiçbir sıkıntı belirtisi göstermeden, hiçbir keyifsizlik yaratmadan avuç içini dolduracak bir miktarı dışarı çıkarmaları gayet doğaldır. Biz buna Fizyolojik reflü diyoruz.

Fizyolojik reflü doğumdan itibaren 4. ayda tepe noktasına ulaşır. Bebekler 4-5 aylıkken bunu daha belirgin hale getirmeye başlarlar. 1 yaşındaki çocukların %90’ı, 2 yaşında çocukların ise %95 – %99’unda fizyolojik reflü geçmektedir. Ancak bunun fizyolojik olarak başlayıp doğal olarak sonlanması için annelerimizin bazı noktalara dikkat etmesi gerekir. Biz Fizyolojik reflüde hiçbir hastalık belirtisi görmeyiz. Çocuğun büyümesi ve gelişmesi son derece normaldir.

Çocuklarda reflü nasıl meydana gelir?

Çocuklarda reflü hastalığına neden olan faktörlerden birincisi yemek borusu ucunda bulunan kapakçığın gevşemesidir. İkincisi, çocuklar sık aralıklarla beslenmesi. Çocukların istedikleri kadar değil de genelde annelerinin istedikleri kadar yedirileceğini düşünürsek midelerinin her zaman yiyecekle dolu olması.

Yemek borusundaki gevşemeler, midenin sürekli normalden fazla doldurulması, yer çekiminin koruyucu etkisinden kurtulma, çocuğun salya yapımının azalmış olması, yemek borusunun mideye giriş açısı vs en önemli faktörlerdir.

Çocuklarda Reflü Hastalığının Bulguları Nelerdir?

Çocuklarda reflü hastalığının bulgularını 3 grupta toplayabiliriz.

1- Genel Bulgular

  • Çocuğun eskiye göre daha keyifsiz olması ve huzursuzluk,
  • Huzursuzluğun yemek öncesi, yemek esnasında ve uyku döneminde ortaya çıkması,
  • Büyümede duraklama,,gecikme veya kilo kaybı,

2- Yemek Borusuyla İlgili Yakınmalar

  • Kaşıkla verilen pütürlü gıdaları reddetmesi
  • Ağız kokusu

3- Alt-Üst Solunum Yollarıyla İlgili Tekrar Eden Problemler

  • Tekrarlayan otitler,
  • Sinüzitlere bağlı orta kulakta sıvı toplanması ,
  • Tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilecek geniz etinin büyümesi, geniz etinin büyümesiyle çıkan bir horlama ve ağzı açık uyuma,

Ses telleriyle ilgili ödeme bağlı ses kısıklıkları, ağız solunum yollarında sıklıkla tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları ve diğer nedenler yine dışlandığı taktirde bir türlü düzeltilmemiş kronikleşmiş öksürük.

4- Ağız ve Diş Problemleri

HER YAŞTA REFLÜ BELİRTİLRTİ BELİRTİLERİ AYNI MIDIR?

Reflü şikayetleri her çocukta aynı değildir.

Küçük çocuklarda yani süt çocuğu döneminde büyüme ve gelişme geriliği daha belirgindir. Çocuğun yemek borusu kısa olduğu kusma çok sıktır. Bu çocuklarda yemek borusundaki yangıya bağlı kaşıkla verilen pütürlü gıda reddini daha sıktır. Sık görülmemekle birlikte küçük çocuklarda tekrarlayan bronşitler, düzelmeyen öksürükler görülebilmektedir.

Büyük çocuklarda ise çocuk büyüdüğü için yemek borusu da uzayacağından kusma yemek borusu yangısına bağlı olarak ağız kokusu olabilir. Çocuk; ‘’ben portakal suyunu sevmem, çünkü midemi bulandırıyor’’ veya ‘’içince içimi acıtıyor’’ diye bir yakınma söylüyorsa veya o çocuk gece uykuda ‘’ağzıma doğru ekşi, acı bir su geliyor ve bu beni uyandırıyor’’ diyorsa bunlar yemek borusuyla ilgili gördüğümüz yakınmalardır. Yani kusma azalır ama başta ağız kokusu olmak üzere, daha büyük çocuklarda bulgular karşımıza gelmeye başlar.

Çocuklarda Reflü Hastalığının Teşhisi Nasıl Konur?

Reflü tanısı ailenin şikayetlerini tam anlatması, reflüyü bilen bir hekimin yönelteceği sorulara alacağı cevaplar ile büyük oranda şüpheleniriz.

Sintigrafi

Sintigrafi testi kısa bir süreyi gösterir, çocuğun 24 saatlik yaşantısını göstermez. Aç karnına yapıldığı ve kısa süreli olduğu için çok fazla bir değeri yoktur.Sintigrafi ‘’pozitif’’ diyorsa reflü vardır,anlamlıdır. Sintigrafi ‘’bu hastada reflü yoktur’’ diyorsa annenin anlattıkları bize daha yol göstericidir.Yani sintigrafi bize göre bir tarama testidir.

Endoskopi

Yemek borusunun yangısını göstermesi, mideden yukarı asit kaçması, pepsinin yemek borusunda yaptığı problemleri göstermesi açısından hastalığın teşhisinde altın standarda sahip bir incelemedir. Solunum yollarıyla ilgili testler ise bizi pH metre dediğimiz ağız veya burun yoluyla çocuğa yutturduğumuz ve yemek borusunun mideye açıldığı yerde belirli bir ölçümle saptanan mesafeye burundan tespit edilerek yerleştirilen bir probun sürekli orada pH tayinidir.

Reflüden Çocuklarımızı Nasıl Koruyalım?

Çocuğun öğünlerindeki miktarlarına ve beslenme aralıklarına dikkat edilmesi gerekir. Anne sütü alan bir çocuk 2,5 – 3 saatte acıkırken karışık gıda veya ek gıdaya geçildiği zaman eğer iyi bir kahvaltı ve iyi bir öğle yemeği alıyorsa bir 4,5 – 5 saatten önce acıkması mümkün değildir. Çocuğu besleyen kişi çocuğun doyma sınırına ulaştıktan sonra daha fazla beslenmeyi reddeden çocukların bu isteğine saygı duyup beslenmeyi sonlandırmalı ve onları aşırı beslenmeden korumalıdırlar. Süt çocuğu döneminde kesinlikle çocuklarını yatırarak beslememelidirler.

Kaşıkla veya biberonla çocuğu yatar pozisyona geçirmek anne açısından daha pratik gözükse de beslenme esnasında özellikle reflüyle besinin çocuğun akciğerlerine kaçma riski daha kolay oluşur. Reflünün üst solunum yollarıyla ilgili komplikasyonları kulak iltihabı, sinüzit gibi problemler yatırarak beslenilen süs çocuklarında daha kolay gelişir. Çünkü, koruyucu faktör olan yer çekiminden çocuklar yararlanamamaktadırlar. Bu nedenle çocuklar kucakta veya oturur pozisyonda veya mama sandalyesinde oturtularak beslenmelidirler.

Çocuklar uykuya gitmeden önce veya uyku esnasında ya da daha büyük çocuklarda spor, oyun gibi aktivitelere gitmeden önce mideleri doldurulmamalıdır.

Anne sütü alan bir çocuk gece boyu emzirilir. Fakat anne sütü bittikten sonra anne sütü yerine başka bir süt ürünü koyarak çocuğu gece beslemeye alıştırmak son derece yanlıştır.Reflü hastalığı tanısı almış veya tedavi gören çocukları yatmadan 2 saat öncesinde beslemeliyiz.

Gece boyu uyanan çocuğa sadece su verilebilir. Anne sütü kesildikten sonra çocuğu bu duruma alıştırırsanız çocuk ta bu alışkanlığını korur ve reflüden korunmuş olur. Çocuğu sık aralıklar ve fazla miktarlarla beslemek obeziteye zemin hazırlamaktadır.

Çocuklarda Reflü Hastalığının Tedavisi Nasıl Olur?

1- Beslenme disiplini

Küçük çocuklar anne sütünden itibaren ek gıdaya başladıkları zaman 2,5 – 3 saat aralarla beslenmelidirler. Çocuğun sindireceği ek gıdalar anne sütü kadar kolay sindirilemez, bundan dolayı mide boşalımları ve acıkmaları gecikir. Sık sık beslenen bebeğin midesini dolu ve gergin olur bu da reflüyü kolaylaştırır.

2- Yatmaya yakın çocuğun karnının doyurulmaması

Çocuğun yatmasından 1-2 saat öncesinde son öğün verilmelidir. Bundan sonra çocuk sabaha kadar, ertesi gün uyanana kadar çocuğa su dışında herhangi bir gıda verilmemelidir. Çocuğu sık sık besleyip mideyi sürekli dolgun ve gergin tutmamak son derece önemlidir.

3- Çocukları tok karnına spor aktivitelerine göndermemek

Çocuklarımız spor aktivite yapacaksa 2 saat öncesi beslemeyi tamamlamalıyız. Yiyecekler içinde kafein ve kakao içerikli zengin yiyecekler yemek borusu ucundaki kapakta gevşemeyi daha belirgin olarak yaparlar. Bunun için çocukta bunları içeren çikolata, kakaolu pudingler, vs her gün yedirilmemelidir. Çok yağlı yemek de midenin boşalmasını geciktireceği için reflüyü kolaylaştıracaktır.

4- Tedavi için ilaçları 3 grupta toplayabiliriz.

  • Birincisi; mide asidini azaltıcı ilaçlar
  • İkincisi; mide boşaltmasını hızlandıran ilaçlar
  • Üçüncüsü; mide içeriğini koyulaştırıp yukarıya kaçmasını önleyecek ilaçlar

Bu tedavilerin ilki olan beslenme disiplini, aileye ne kadar uyarsa, bu öneriler ailede bir bütün olarak ne kadar uygulanırsa o kadar başarılı olunur. Ailenin bu konudaki başarısı hastalıkların tedavisinden sonra tekrarlama riskini önler. İlaç konusunda ise süreyi doktor ayarlayacaktır. İlaç tedavisiyle her şey iyi giderken, gerekli kurallara ve beslenme disiplinine uyulsa bile bazı hastalarda reflü tekrarlayabilir.

Reflüde Hangi Durumlarda Cerrahi Tedavi Önerilir?

Genelde cerrahi tedavi, çocuğun yaşamsal fonksiyonlarını tehdit eden reflünün neden olduğu komplikasyonlarla sıklıkla karşılaşan çocuklarda gündeme gelmektedir.

Örneğin; ilk yaşlarda beslenme sırasında veya uyku esnasında çocuğun yediklerini yukarıya kaçırarak akciğerlerini aspire etmesiyle bir boğulma tablosu içerisine girilmişse.

Solunum yollarıyla ilgili kronik problemler yaşayan ve bu problemlerin tedavisinde başarılı olunamayan, akciğer fonksiyonlarını kaybetmeye aday hastalar veya yüksek doz ilaç tedavileriyle akciğer fonksiyonlarını ayakta tutabildiğimiz ancak kullanılan ilaçların çocuğun genel sağlığı açısından uzun süre kullanılmasını doğru bulmadığımız ilaçlar olması durumunda da çocuklara cerrahi tedaviyi öneriyoruz.

Reflüsü Olan Çocuklara ve Ailelerine Önerileriniz Nelerdir?

Gittikleri hekim bir ilaç tedavisi verdiyse bu ilaç tedavisinin süresi kısa olmayacaktır bu süreye kesinlikle uymalıdırlar. Sağlık grubunda çalışan, görevi çocuk hekimliği olmayan birilerinin ikazıyla doktora sormadan tedaviyi sonlandırmamaları ve ilaç dozlarını azaltmamaları gereklidir.

Beslenme disiplini olarak da yapılan yanlışlardan ailenin vazgeçmesi gerekir. Çünkü ilaç tedavisi gören bir çocuk bu ilaç tedavisi sayesinde bazen çok kısa sürede rahatlar. Bu durumda; ‘’çocuk iyileşti’’ deyip ilacı kesmemek gerekir. Hekim önerisi doğrultusunda tedaviye devam edilmelidir.

‘’İlaç tedavisiyle çocuk nasıl olsa düzeliyor’’ mantığıyla çocuğun beslenme disipliniyle ilgili öneriler kesinlikle göz ardı edilmemelidir.