Anasayfa Uzmanlık AKUT İSHAL

En sık rastlanan akut ishal nedenleri nelerdir?

Özge Arıkan İshal

Dünya Sağlık Örgütü günlük dışkı sayısının üç ve üzerinde olması dışkı kıvamının bozularak yumuşak ve sıvı görünüm alması olarak tanımlar. Bu yeni doğan döneminde sadece anne sütü alan bebekler için her zamankinden daha sık ve sulu dışkılama olarak tanımlanmaktadır. Yani bir yeni doğan günde 8-10 kez dışkılayabilir ve kıvamı her zaman ki gibiyse normal olarak kabul edilebilir. İshaller sürelerine göre değişik isimler alırlar. Az önce bahsettiğim tanımlamanın 7 günden daha kısa sürmesi Akut İshal olarak bildirilirken, bu sürenin 14 günü aşması veya 1 aya kadar uzaması inatçı ve süreğen ishal olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde 5 yaş altında ki çocukların yıl da 3 veya 4 kez ishal atağı geçirdikleri belirlemiştir. Ancak bu grubun yüzde 1 kadarı hastane tedavisine ihtiyaç duyacak şekilde etkilenmektedir. İlk 5 yaş grubunda özellikle 1 yaşında ki hastalar daha büyük risk altındadır. Çünkü bu çocuklar kendi kendilerini besleyemezler, suya ulaşamazlar ve susuzluklarını dile getiremezler. Aynı zamanda bağışıklık sistemleri daha zayıftır ve su kaybını daha az ve zor tolere ederler. Dolayısıyla çok çabuk genel durumları bozulabilir ve daha yakın ilgiye ve dikkatli izlem gerektirirler. Akut ishaller en sık olarak enfeksiyoz nedenlerle yani mikroplar nedeniyle oluşur. Bunların yüzde 90 – 95’ini virüs dediğimiz etkenler oluşturur. Daha sonra ise sırasıyla bakteriler ve parazitler yer alır. Virüsler arasında en sık olarak rota virüsler gelmektedir. Rota virüs ishalleri özellikle ilk 5 yaşta ki kış ishallerinin en önemli etkenidir. Ateş, kusma, bol miktarda sulu ve pis kokulu dışkılama en önemli klinik bulgularını oluşturur. Oldukça bulaşıcıdır ve çok hızlı vücuttan sıvı kaybı ile sonuçlanır. Bu nedenle de bu bebeklerin yakından izlemi ve gerekirse kreşe gidiyorlarsa izole edilmeleri önemlidir. Mikrobik nedenler dışında bağırsakla ilintili veya bağırsakla ilintisiz birçok başka nedenle de ishal gelişebilir. Örneğin bağırsak dışı enfeksiyonlar, orta kulak iltihapları, idrar yolu iltihapları ya da gıda zehirlenmeleri ishal ile gelebilir. İlaçlar arasında özellikle antibiyotikler gereksiz yere yazıldığında çok fazla ishalle sonuçlanabilir. İlk 1 yaş altında ki bebekler de gıda alerjileri özellikle de inek sütü protein alerjileri ishal nedeni olabilir. Bazen bir cerrahi sorun örneğin bir apandisitin ilk bulgularından biri ishaldir. Ayrıca bağırsaktan emilim ve sindirim bozukluklarıyla giden bir takım hastalıklarda bize akut ishalle başvurabilir, ancak bunlar çoğunlukla inatçı ve süreğen ishale dönüşürler.

Akut ishal bulaşıcı mıdır, nasıl bulaşır?

İshal bulaşıcı bir hastalıktır ve hastalık süresince ve bazı durumlarda ishal düzeldikten 1-2 hafta sonrasına kadar bulaşıcılık devam eder. Bulaş ağız yoluyla yani bebeğin tükrüğü veya kusmuğuyla ya da hekal yol ile yani bebeğin dışkısı ile bulaşabilir. Bazı ishale yol açan etkenlerin örneğin en sık viral etkenlerden rota virüs ishallerinin ise solunum yolu ile de bulaşabildiği gösterilmiştir. Hastalık çocuğun kullandığı tuvaletlerden, oyuncaklardan, giysilerden hatta çocuğun dokunduğu her yerden bulaşabilir. İshal ve kusma sürdüğü müddetçe ve ishal düzeldikten 48 saat sonrasına kadar bu çocukların okul ya da kreşe gönderilmemesi önerilebilir. Gerek aile içinde gerek bebeğin bulunduğu kreş veya okulda hastalığın yayılımını önlemek için bir takım önlemler alınmalıdır. Çocuğun kullandığı tabak, çatal, bıçak, bardak gibi eşyalar temizlenmeden başkaları tarafından kullanılması izin verilmemelidir. Ayrıca hastanın özellikle kakasıyla temas etmiş giysileri ve çarşafları sıcak su ile yıkanmalıdır. Tuvaletlerin klor içeren temizleyicilerle düzenli olarak temizlenmesi önerilmektedir. İshalli çocuk bezli ise alt değiştirme işlemini yapan kişinin, işlem öncesi ve işlem sonrası ellerini yıkaması bulaşıcılığı önlemekte en önemli yöntemlerin başında gelmektedir. Daha öncede belirttiğim gibi ishal durduktan sonra bile 2 hafta boyunca bulaşıcılık devam edebileceği için dışkı ile mikrobu atabilecekleri için bu çocukların durağan sulara örneğin havuzlar gibi toplu kullanılan sulara girmesi önerilmez.

Anne sütü ishalden korur mu?

Anne sütü ile beslenme, ishalden korunmada en önemli faktörlerden birini oluşturur. Anne sütünün içinde ishal etkeni olan çeşitli mikroorganizmalara etkili bir çok madde bulunmaktadır. Bunlar arasında lizozim, laktoferin gibi enzim ve proteinler, bağışıklık sisteminde önemli rolü olan immunglobulinler ve özellikle salgısal immunglobilinler gibi maddeler ve nötrofil, lenfosit gibi bağışıklık hücreleri bulunur. Tüm bu maddeler çocuğu yalnızca ishalden korumaz. Diğer enfeksiyonlara karşı da koruyucu etkileri bilinmektedir. Ayrıca anne sütü içinde bulunan bir takım yararlı mikroorganizmalar ishal yapan mikropların bağırsağa yerleşmesine önlemede önemli bir bariyer oluştururlar. Anne sütü biberon, kap gibi gereçler kullanılmadan direk bebeğe verilebiliyor olması da mikroplarla bulaşım olma riskini çok azaltmaktadır. Tüm bu nedenlerle anne sütüyle beslenen bebeklerde ishale yol açabilecek çeşitli mikroorganizmalardan korunulması yanında hastalanan çocukların daha çabuk iyileşmesi de sağlanacaktır. Yapılan çalışmalar anne sütü almayan bebeklerin, anne sütü alan bebeklerden daha fazla ishalli bir hastalığa yakalandığını ve bu nedenle de daha fazla çocuğun öldüğünü göstermektedir. Yani anne sütü ishal gelişimini engellemenin yanında gelişebilecek istenmeyen bir takım komplikasyonları da azaltacaktır. Özellikle en sık ishal nedenleri arasında belirtilen rota virüs ishalleri anne sütü alan bebeklerde daha az görülmekte seyri daha kısa ve şiddeti daha hafif olmaktadır. Kusan ishalli bebeklerde anne sütünün asla kesilmeyeceği, hatta kusuyorsa bebeğin daha sık aralarla ama daha azar azar beslenmesi gerektiği bilinmelidir. İshal sırasında bebeğin emzirilmeye devam edilmesinin bir diğer yararı da çok kıymetli bir besin olan anne sütünün azalmasının da önlenmiş olacağı gerçeğidir.

Akut ishalde ne zaman hekime başvurulmalı?

Akut ishaller, çoğunlukla beslenme desteği ve kaybedilen sıvının yerine konmasıyla kendiliğinden düzelir. Evde kolaylıkla uygulanabilecek yeterli sıvı ve beslenme desteğiyle genellikle 2-3 gün, kusma ise 1-2 gün içinde azalarak biter. Ancak bazı durumlarda hekime başvurmak gerekebilir. Örneğin çocuk sıvı almayı reddediyorsa veya dirençli olarak kusuyorsa ya da bu kusma 3 günden daha uzun süreyi aşmışsa hekime başvurmaları gereklidir. Çünkü tüm bu durumlarda beslenme eksikliği ve vücuttan sıvı kayıpları şiddetlenecektir. Aynı zamanda çocuğun 39 derecenin üstünde vücut sıcaklığının olması, ishalinin 14 günden daha uzun sürmesi ve ishal de kan varlığı da hekime başvuru nedenlerini oluşturmaktadır. Ailelerin rahatlıkla gözlemleyeceği bazı bulgular varlığında da hekime başvurmak gereklidir. Bunlar arasında bebek ve küçük çocukların dudaklarının, dilinin, ağzının kuru olması, ağlayınca gözyaşının olmaması, gözlerin, yanağın ve bıngıldağın çökük olması, cildin kuru hamur kıvamında olması, bezin 8 saatten daha fazla süredir kuru kalması hekime başvuru nedenlerini oluşturur. Bir çocuk başlangıçta çok hareketliyse ishalin seyri sırasında bu hareket azaldıysa uykuya meyili arttıysa veya başlangıçta çok sakin olan bir çocuk ishalin seyri sırasında çok huzursuz olmaya başladıysa da hekime başvurmak gerekir. Tüm bunlar olmasa bile aile tarafından bebeğin daha kötüye gittiğinin fark edilmesi bebeğin en yakın sağlık merkezine götürülmesi gereklerinden birini oluşturur.

İshalden nasıl korunabiliriz?

İshalden bir takım toplumsal ve kişisel önemlerle korunmak mümkündür. Toplumun kullandığı yiyecek ve suların iyileştirilmesi, uygun kanalizasyonlar, enfekte kişilerin gıda işlerinde çalıştırılmaması gibi bir takım toplumsal hijyen kurallarına uyularak ishalden korunulabilir. Bunların yanında bir takım kişisel hijyen kuralları da vardır. Bunların başında el yıkama gelir. Tuvalete girdikten sonra, yemek yemeden önce, bebeğin mamasını hazırlamadan önce, bebeği beslemeden veya emzirmeden önce, bebeğin altını temizledikten sonra eller mutlaka yıkanmalıdır. Bebeğe sunulan gıdaların özellikle mama ile beslenen bebekler de kapların, biberonların temizliğine özen gösterilmesi gereklidir. Biberon temizliği için sıcak su ile yıkamak ya da sıcak su da bekletmek yeterli değildir. En az 10 dakika boyunca kaynatılmalı ya da bu amaçla üretilmiş sterilizasyon aletleri kullanılmalıdır. Temiz içilebilir su kullanılmalı, içilebilir su sağlanamıyorsa, bunu elde etme de zorluklar varsa sular klorlanmalı veya kaynatılmalıdır. Pastörize edilmiş süt ve süt ürünleri tüketilmelidir. Meyve ve sebzeler tüketilmeden önce çok iyi yıkanmalı, gerekirse sirkeli su da bekletildikten sonra tüketilmelidir. Kümes hayvanları, kasaplık hayvan etleri ve ürünleri ki örneğin yumurta bunların içinde sayılabilir tam olarak pişirilmelidir. Şunu da vurgulamak ve üzerine tekrar basmak gerekir ki anne sütüyle beslenme ishalden korunmada en önemli faktörlerden birini oluşturur. Bulaşıcı hastalıkların birçoğuna karşı aşı geliştirmiş ve bu hastalıklardan koruyuculuk aşı ile sağlanmıştır. Akut ishallerin en sık sebebi olan rota virüs ishallerine karşı da aşı geliştirilmiştir ve bu aşıyla rota virüs ishalleri engellenebilmektedir. Rota virüs aşıları birçok ülke de rutin aşılama programına girmekle beraber bizim ülkemizde ulusal aşı programımızda henüz rutin olarak yer almamaktadır. Ancak birçok çocuk hekimi tarafından şiddetle önerilmektedir. Uygulaması kolay bir aşıdır. Ağza damlatılarak uygulanır ve koruyuculuğu oldukça yüksektir. İdeal aşılama takvimin de ilk dozun ikinci veya üçüncü ayda yapılması, son dozun 24. haftadan önce tamamlanmış olması gereklidir.

Akut ishalde beslenme nasıl olmalıdır?

Akut ishalli hastalarda beslenme bozukluğu önemli problemlerden biridir. Çünkü hastalar kusarlar, iştahları azalmıştır, besinlerin sindirim ve emilimi bozulmuştur ve hatta bazen de çocuklar tedavi amacıyla aç bırakılması söz konusu olabilir. Tüm bu nedenlerle akut ishali vücuttan su ve tuz kaybı değil, aynı zamanda kötü beslenmeye de sebep olabilmektedir. Akut ishal de beslenme ile ilgili temel bir takım öneriler vardır. Aslında doğru öneri için çocuğun yaşı diğer bir deyişle daha önceki beslenme öyküsü önemlidir. En önemli kurallardan biri özellikle anne sütü alan bebekler de anne sütüne devam edilmesi, emzirilmenin bırakılmamasıdır. Eğer bebek formüla ile besleniyorsa vücuttan sıvı kaybı yerine konur konmaz, formülaya derhal başlanması önemlidir. Bu dönemde laktozsuz formülalara geçilmesi veya daha özel başka mamalara geçilmesi önerilmez. Eğer çocuk kısıtlı yarı katı veya katı gıdalarla besleniyorsa bebek ve çocuklara kısıtlı diyetlerin uygulanmaması başlıca beslenme prensiplerindendir. Birçok çalışmada kısıtlı olmayan diyetin hafif ishalde seyri değiştirmediği gösterilmiştir. Aksine ishalli hastada azalmış olan iştah kasıtlı diyetle daha da azalacaktır. Oysa bu dönemde lezzetli gıdalarla iştahın artırılması planlanmalıdır. Ancak bu ishalli çocuğun her istediğini yiyeceği anlamına gelmemektedir. Önerilen beslenme içeriği kompleks karbonhidratlar, et, yoğurt, peynir gibi proteini yüksek gıdalar, meyve ve sebzeler şeklindedir. Kompleks karbonhidratla kastedilen tahıllı gıdalar örneğin ekmek, pirinç, patates, makarna, havuç gibi gıdalar. Meyveler ile kastedilenlerde elma, muz, şeftali gibi meyvelerdir. Çocuk bu katı gıdaları tolere edemiyorsa bu gıdılar yumuşak veya sıvı kıvamda verilebilir. Bu anlamda çorbalar, özellikle pirinç içeren yoğurtlu çorbalar hem yüksek besin değeri hem de sıvı içeriğiyle oldukça yararlıdır. Yoğurdun burada bir kez daha altını çizmek istiyorum. Özellikle evde yapılmış yoğurt içerdiği bir takım yararlı mikroorganizmalar ve dengeli besin içeriğiyle oldukça yararlıdır ve ishal diyetinde önerilir. Ayrıca yoğurdun ayran şeklinde sıvı olarak verilebiliyor olması da diğer bir avantajını oluşturmaktadır. Aşırı yağlı yiyecekler hastalar tarafından tolere edilemez. Ancak yağın enerji sağlaması ve aynı zamanda bağırsak hareketlerini azaltıcı etkisi nedeniyle uygun miktarda verilmesinin faydalı olabileceği de gösterilmiştir. Basit şekerlerden zengin yiyecek ve içecekler ki bunlar arasında meşrubatlar, hazır meyve suları, şekerlemeler ve şerbetli tatlılar sayılabilir, kaçınılmalıdır. Sonuç olarak evde hazırlanan aşırı yağlı olmayan gıdaların ishalli çocukta bu tüm ihtiyacı karşılamaya yeterli olduğu gösterilmiştir.

İshal çocuk ölümlerine neden olur mu?

Çocukluk çağının en önemli sağlık problemlerinden biri olan ishal, çok hafif geçebileceği gibi çok ciddi ve hatta ölümcül de olabilen bir hastalıktır. İshaller özellikle küçük çocuklar için en önemli hastalıklardan ve ölüm nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Öyle ki 5 yaş altı çocuklarda çocuk ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Tüm dünya da yılda 1,5 – 2 milyon çocuk her yıl ishal nedeniyle kaybedilmektedir. Ölen çocuklarında yaklaşık yüzde 70’ini 2 yaşındaki çocuklar oluşturmaktadır. İshal de ölümlerin en önemli sebebi vücuttan fazla miktarda sıvı ile tuz kaybı ve bunun uygun zaman ve miktarda yerine konamamasıdır. Kayıplar arttıkça yaşamsal organlar susuz kalmaya başlar ve zamanla da bu organların yetersizlikleri ve yetmezlikleri gelişir. 1 yaş özellikle 6 ay altındaki bebeklerin su ve tuz kaybına karşı dirençleri zayıf olduğu için kolaylıkla susuz kalabilirler ve susuzluğa bağlı komplikasyonlarla kaybedilebilirler. Ayrıca çok düşük doğum ağırlıklı bebekler 24 saatte 5’den fazla dışkılama ve 2’den fazla kusması olan bebekler, sıvı tedavisi verilemeyenler veya verilmesine rağmen bunu tolere edemeyenler, hastalık sırasında beslenmeyi, emmeyi bırakan küçük bebekler çok daha riskli grubu oluşturmaktadır. Tüm bu nedenlerle özellikle küçük çocuklarda ishal önemli bir hastalık olup ishal sırasında ortaya çıkan su ve tuz kayıplarının hemen karşılanması hayati önem taşımaktadır.